Foto: BMZ
Görünürde Rusya ile Ukrayna arasında, gerçekte ise, Avrupa ve ABD ile Rusya arasında süregiden savaşın üzerinde tartışmalar yarattığı konulardan birisi de gıda güvenliği. Savaş, başta enerji olmak üzere birçok metanın fiyatının artmasına yol açarken enflasyon olgusunu da batılı kapitalist ülkelerin gündemine yeniden soktu. Bununla birlikte batılı kapitalist ülkelerde gıda fiyatlarında önemli artış yaşanırken Afrika ükeleri ise açlık tehlikesi ile daha fazla yüz yüze geliyor.
Afrika ülkelerinin önemli bir kısmı aynı zamanda tarım ürünleri ihracatçısı. Bu durum, kuşkusuz 18 -19 Mayıs 2022 tarihlerinde Almanya'nin evsahipliğinde Berlin'de gerçekleştirilen G7 zirvesinde, Afrika ülkelerinin karşı karşıya kaldığı açlık tehlikesinden ziyade başka bir konunun, Afrika ülkelerinden gerçekleşecek tarım ve gıda ürünleri ihracatının garanti altına alınması sorunsalının öne çıkmasını da beraberinde getiriyor.
Çözüm! ise Afrika ükelerine daha fazla "kalkınma yardımı" sunmak yoluyla tarım ve gıda ürünleri tedarik zincirlerinin sürekliliğini garanti altına almak. Bir yandan da "kalkınma" miti yoluyla meşruiyet elde etmek.
Toplantının G7 üyesi ülkeleri dışındaki misafir katılımcılarının progili bu konuda bir fikir verir nitelikte:
Senegal, Mısır, Zambia gibi ülke temsilcilerinin yanında, Afrika Kalkınma Bankası, Afrika Birliği, Birleşmiş Milletler Gıda Programı, Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve nihayetinde Dünya Bankası.
Zirvede Afrika ülkelerine dönük dile getirilen önerilerden birisi ise Afrika Serbest Ticaret Anlaşmasın'dan olabildiğine faydalanmak. Bir başka ifadeyle Afrika ülkelerine önerilen şey, aslında bu ülkelerin yoksulluğunun da en önemli açıklamalarından birisi olan serbest ticaret...
Bu durumda soru şu elbet:
Dünya çapında süregiden açlığın ve yoksulluğun sebebi olan bir şey, aynı anda çözüm olabilir mi?
Tolga Tören
Yorumlar
Yorum Gönder